Faşizm Dalgası Yükselirken Yeni Sola İhtiyaç Artıyor

Tarih:

Avrupa için de dünya için de ve elbette Türkiye için de alarm zilleri çalıyor!

İngiliz aşırı sağı Cumartesi günü (13 Eylül) Londra’da eşi benzeri görülmemiş bir güç gösterisinde bulundu ve Birleşik Krallık tarihinin en büyük ırkçı mitingini düzenledi.

Polis, katılımın 110.000 ila 150.000 arasında olduğunu tahmin ediyor.

Alarm zilleri yalnızca bunun için çalmıyor…

“İfade özgürlüğü” adı altında düzenlenen mitingde İslamofobik aktivist Tommy Robinson, Almanya’nın AfD partisi ve Fransız ideolog Eric Zemmour da yer aldı. Her ikisi de geçtiğimiz yıl Nazi selamı veren Trump‘ın eski danışmanı Steve Bannon ve şu anda dünyanın bir numaralı tekno-otokratı milyarder Elon Musk da mitingde yer aldı ve Musk video aracılığıyla konuştu.

50-60 yıl önce kölelik koşullarında çalıştırdıkları göçmenleri/yabancıları tren ve gemilerle kafilelerle ülkelerine taşıyan Avrupa ülkelerinin çoğunun sokaklarında bugün göçmen avı başlamış durumda.

Yani anlayacağınız “ırkçılık ve faşizm” neoliberalizmin çöküşüyle derinleşen ekonomik krizle birlikte kapitalizmin tarihsel kalelerinde marjinal bir konumdan sosyal ve siyasi hayatın merkezine, iktidara doğru yürüyüş başlatmış durumda.

IRKÇILIK ENTERNASYONELLEŞİYOR

elon musk ingiltere

Irkçı/faşist siyasi parti ve liderler, tarihte eşi benzeri görülmemiş biçimde “enternasyonelleşiyor” ve yan yana geliyorlar…

Bu, daha önce tanık olmadığımız türden bir ırkçılaşma formu; bir ulus (etnisite) üstünlüğüne dayalı ırkçılık değil, “küreselleşmiş sermayenin” menfaatleri için günümüz koşullarına göre revize edilerek tedavüle sokulan “yeni nesil bir ırkçılık ve faşizm”…

Ve ne yazık ki bu yeni ırkçılığın rüzgarı Avrupa’nın her kentinin sokaklarına, ABD’ye ve pek muhtemel yer kürenin her yanına yayılma potansiyeli taşıyor.

Almanya, Fransa, İtalya, Avusturya, İngiltere, Macaristan, nereye kafanızı çevirseniz ya tek başına ya da bir koalisyonun lideri, koç başı olarak iktidar sınırlarına gelmiş dayanmış bir hareket bu…

Kapitalizm ve neoliberalizme dayalı ideolojik temellerini yitirmiş, ahlaki (etik) kaygıları çoktan toprağa gömmüş, demokrasi kural ve sınırlarını zihnen ve ruhen yerle bir etmiş, bir öfke selini arkasına almış, sürdüregeldikleri müesses nizamı kendi elleriyle yıkmaya hazır oldukları (dahası başladıkları) bir yeni faşist dalga bu…

Üzerinde yükseldikleri liberal demokrasileri, seçimleri, ifade ve basın özgürlüğünü, özgür bilim merkezlerini ve akademiyi, sendikaları, demokrasi yanlısı sivil hareketleri, yani özgürlük, adalet, hukuk, gerçek demokrasi adına ne varsa her şeyi “radikal sol / komünist” diye etiketleyerek yıkmaya başladıkları bir eşiğe geldik.

Yani anlayacağınız demokrasi treninin kendi ülkelerindeki istasyonunda inmeye hazır “muhteris ve muktedirleri” artıyor.

İLGİLİ YAZI :  Gelecek Mümkün: Postneoliberal Alternatifler ve Yeni Sol Perspektif - 5

Bildiğiniz ve bir masal gibi onlarca yıl medya ve kültür kurumları üzerinden dünyaya servis ettikleri “Batı medeniyeti” bir nostaljiye dönüşmek üzere…

Eğer bu sürece müdahale edecek, daha güçlü yeni bir sol dalga yaratılamazsa…

Naçizane tavsiyem, bu zor gündem ve kahrolası siyasi kaos ortamında bile kafanızı kaldırıp biraz dünyada ne olup bittiğine de bakın…

Gelen bu dalga, eğer insanoğlu (gerçek vicdanlı demokratlar) bu dalgayı durduracak birleşik bir cephe yaratamazsa, tarihte eşi benzeri olmayan bir yıkım sürecinden geçecek dünyamız…

Emin olun!

Fransa, Almanya, İngiltere, ABD ve istisnasız hepsi, ülkeleri borç batağındayken, halkları adaletsizlik ve ekonomik krizle boğuşurken, korkunç bir silahlanma yarışına girişmiş vaziyette.

LONDRA’DA KARŞI DEVRİM İÇİN DÜĞMEYE BASILDI

ingiltere ırkçı gösteri

Dönelim yine Londra’daki tarihi ırkçı mitinge…

“Gerici enternasyonal” bayrak ve sloganlarının dalgalandığı/yankılandığı mitingde, fiziksel saldırı sonrası tutuklanan ve kısa süre önce hapisten çıkan İngiliz ırkçı aktivist Tommy Robinson, bakın tereddüt etmeden neyi ilan ediyor:

“Son 20 yıldır küreselci bir devrim yaşanıyor. Aileye saldırdılar, Hıristiyanlığa saldırdılar, sınırları açtılar, uluslarımızı sular altında bıraktılar. Biz bir karşı devrimin başlangıcındayız.”

Öylesine trajikomik sözler ki, alanda toplananların bizzat kendi elleriyle yarattığı “küreselci devrimi”, neoliberalizm çökünce krizi, bu devrimi inşa sürecinde ülkelerine taşıdıkları yoksul göçmenlerin üzerine boca ederek, karşı devrim vaat eden bir pespayelik!

Sonra mitingde İngiliz faşisti, Fransız faşistine mikrofonu devrediyor…

Nefreti körüklemekten defalarca hüküm giymiş olan Eric Zemmour, Fransa’da da aynı karşı devrimi öneriyor ve sahnede ilan ediyor:

“Siz ve biz, Avrupalı halklarımızın güneyden gelen halklar ve Müslüman kültürü tarafından değiştirildiği aynı sürece maruz kalıyoruz. Eski sömürgelerimiz tarafından sömürgeleştiriliyoruz.”

Mitingden hemen önce Londra’da bulunan aşırı sağcı Frontières gazetesine verdiği röportajda Zemmour siyasi önceliklerini de şöyle sıralıyor: “Yeniden göç (göçmenlerin kitlesel olarak sınır dışı edilmesi), Avrupa çapında ırkçı ayaklanmalar ve anti-faşist güçler ile sola karşı mücadele.”

Kendisi de Güney Afrika’dan ABD’ye göç etmiş birisi olan ve Haziran ayında Trump ile kavga edince Trump’ın yakın çevresindeki ırkçılarca açıkça “geldiği yere gönderilmekle” tehdit edilen Elon Musk, mitingde toplananlara video mesajıyla sesleniyor ve bir başka ülkenin iç işlerine doğrudan karışma cüreti bulabiliyor. İngiltere’de Starmer hükümetinin düşürülmesi ve yeni seçimler yapılana kadar baskının arttırılması çağrısında bulunuyor:

“Gerçekten de Britanya’da bir hükümet değişikliği olması gerektiğini düşünüyorum. Yapamazsınız, bir dört yılımız daha yok ya da bir sonraki seçim ne zaman olursa olsun, bu çok uzun… Bir şeyler yapılmalı. Parlamento feshedilmeli ve yeni bir oylama yapılmalı.”

İLGİLİ YAZI :  Yapay Zeka Asla Arkadaşınız Olmayacak

Neredeyse, eline testere alıp ABD’den sonra İngiltere’ye de dalacak!

Elon Musk aynı arsızlığını Şubat 2025 Almanya seçimleri sırasında da yapmış, Almanları ırkçı parti AfD’yi desteklemeye çağırmıştı.

İŞTE SERMAYENİN IRKÇILIĞI: ZENGİN GÖÇMEN YOKSUL GÖÇMENİ KOVUYOR

ingiltere ırkçı gösteri 2

Mitingde ayrıca, geçen hafta Utah‘ta silahlı saldırı sonucu öldürülen ABD’li aşırı sağcı aktivist Charlie Kirk de anıldı. Kalabalık onun adını haykırırken “ABD göçmeni” Elon Musk, hiçbir kanıt ve dayanak sunmaya ihtiyaç duymadan solcuları suçladı:

“Ve sonra solcuların ne kadar şiddet eğilimli olduğunu görüyorsunuz, dostumuz Charlie Kirk bu hafta soğukkanlılıkla öldürüldü ve solcular bunu açıkça kutluyor… Solcular cinayet partisi… Şiddeti seçseniz de seçmeseniz de, şiddet size geliyor. Ya karşı koyarsınız ya da ölürsünüz.”

Gerçek mi, kimin umurunda!

Charlie Kirk’ü öldüren genç Cumhuriyetçi Parti’ye oy vermiş emekli bir polis şefinin oğlu ve dinci Mormon tarikatının üyesi bir ailenin ferdi… Neden böyle bir suikaste giriştiği konusunda en ufak bir bilgi bile yok…

Trilyon dolarla hükmeden “göçmen Musk”, Londra sokaklarında ırkçılık köpüren sözleriyle sola saldırırken, yürüyüşte çektirdikleri fotoğraflarla esmer tenine, Hintli, Afrikalı kökenine gönderme yapıp İngiltere’ye ve yurtseverliğe bağlılık yeminleri eden “ırkçılaşmış göçmenlerin” sosyal medya paylaşımları beğeni ve övgü yağmuruna tutuluyor.

Yani göçmenlerin zenginini seven, makbul gören, ama yoksullarından nefret eden, ortak tasa ve kederde bir araya gelmiş, neoliberal düzen (kapitalizm) iflas ederken yarattığı yeni nesil bir ırkçılık ve faşizm bu!

Küresel nüfusun yüzde 1’ini temsil eden, ancak küresel servetin yüzde 48’ine el koyan, her ülkede halkların kanını emen, bütün krizlerin bedelini yoksullara ödeten, en ufak vergi artışına bile tahammülü olmayan, hiçbir yasal engel ve sınırlamaya sabrı olmayan kürelleşmiş bir sermayenin ve onun çıkarlarının ittifakını oluşturan kirli bir enternasyonal Avrupa’nın ve ABD’nin sokaklarında arsızca yükseliyor.

Ve şimdi bunlar Londra’da ürpertici biçimde gözler önüne serildiği gibi, ortak bir cephede birleşiyor, dayanışma içinde ülkelerindeki iktidarları devralmaya çalışıyor/hazırlanıyorlar.

Seslerini, güçlerini ve dayanışmalarını yükseltiyorlar…

Başarılı olurlarsa nasıl bir dünyayla yüz yüze geleceğimiz bugünden para akıtmaya başladıkları silahlanma harcamalarından belli…

YENİ ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ CEPHESİNE İHTİYAÇ ARTIYOR

Londra’daki ırkçı mitinge karşı ertesi gün, “Irkçılığa Karşı Ayağa Kalk” cephesinde birleşen siyasi ve sendikal örgütler tarafından düzenlenen karşı gösteriye yalnızca 10.000 kişinin katılması hem endişe verici, hem de durumun aciliyetini gösteriyor.

Dolayısıyla mesele sadece haklarımızı ve hayatlarımızı aşırı sağcı saldırılara karşı savunmak değil, aynı zamanda Trump, Le Pen, Robinson, Zemmour, Bannon ve Musk gibi isimlerin ortaya koyduğu “krize ve gerici çözümlere gerçek bir alternatif sunmamız gerekiyor”.

İLGİLİ YAZI :  Piyasa Öznesinin İnşası: Birey Nasıl Şirket Haline Geldi? - 2

Irkçılığın ve faşizmin bu yükselişine karşı tüm ülkelerdeki “demokrasi cephesinin” de “birleşik/ortak bir mücadeleye” yönelmesi hayati önem taşıyor.

Irkçı hareketlerin ele geçirmeye ve sürüklemeye çalıştıkları “gündemi”, onların elinden almaya, toplumlara umut ve güven aşılayan “yeni bir siyasi gündeme, çözümlere ve politikalara” acil ihtiyacımız var.

Faşizme karşı bu mücadele, ırkçı hareket ve iktidarların bugünden gözden çıkardığı ve yıkmaya başladıkları seçimler ve sandık demokrasisine sığınarak ve bunu yeterli görerek yapılamaz. Siyasi partiler yeni sol programlarla gündemi ve yeni hegomanya arayışını sürdürürken, bunu seçim zamanlarına sınırlamadan (bırakmadan) güncel bir toplumsal mücadeleye dönüştürerek yepyeni bir süreç başlatılmalı.

Irkçı hareketler, dayandıkları “sermayenin yoksullaştırdığı kitleleri”, duygularını ve bilinçlerini manipülasyonla sakatlayarak “kendi siyasi gündemlerinin yedek gücü” haline getirmeye çalışırken, “yeni sol dalga” buna göğüs germeli, dahası “karşı ideolojik ve eylemsel hat” ile bu gerici güçleri durduracak ve geriletecek bir strateji izlenmeli.

“Talepleri, arsızlığı, saldırganlığı ve tansiyonu” her geçen gün artan bu ırkçı iklimin Türkiye gibi uluslararası sermayenin eklemlendiği ülkelere sirayet etmemesi, bizim siyasi gündem ve süreçlerimizi de etkilememesi mümkün değil.

Son bir yıldır yaşadığımız siyasi krizi, CHP’ye yönelik saldırı dalgasını bir de bu pencereden yeniden okuyun.

Aynı zamanda CHP liderliği ve yönetiminin de bunu iyi analiz etmesi gerekiyor.

Bir önceki yazımda belirttiğim CHP’nin ciddi bir iktidar namzeti haline gelmesini yalnızca Erdoğan’ın iktidarını kaybetmeye yönelik bir savunma ve direniş olarak okursanız, eksik ve hatalı bir okuma olur.

Yakında Elon Musk’ın İngiltere ve Almanya’da kimi iktidarda görmek istediği söylediği gibi Türkiye için de kimi tayin ettiğini beyan edeceği anlara tanık olabiliriz. Musk’ın yakın tarihli Türkiye ile ilişkileri anımsayınca kimi isteyeceğini hayal etmek zor değil!

CHP’nin öncülüğünde aylardır meydanlarda kent kent inşa edilen toplumsal muhalefet ve direniş daha anlamlı hale getirilmek isteniyorsa, partinin meydanlarda kalmaya devam etmesi, ancak yalnızca seçim odaklı bir program ve sürece sınırlı bir hareket alanı içine hapsolunmaması gerekiyor.

CHP, bir siyasi partinin ötesine taşarak, bir “toplumsal harekete” dönüşmek zorunda. Bir önceki yazımda da aktarmaya çalıştığım gibi “yeni bir vizyon belgesi” ve yepyeni bir sol programla sokakta, tarlada, fabrikada, köyde, kentte, yollarda, her yerde olmalı

Aksi halde İngiliz ırkçısı Tommy Robinson’ın Londra’da ilan ettiği, ırkçıların başlattığı “karşı devrim” dalgasının memleketimizi de er ya da geç sular altında bırakacağını bugünden bilmemiz ve kavramamız gerekiyor.

Bekleyemeyiz, zaman kaybedemeyiz ve hemen şimdi harekete geçmeliyiz!

Tehlike çok büyük…

Kartopu yuvarlanıyor!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Paylaş:

Abone Ol

spot_imgspot_img

Popüler

İlginizi Çekebilir
İlginizi Çekebilir

Amerika’nın Çöküşünden Sonra Dünya

Donald Trump, Amerika'nın düşüşünü tersine çevirmek için umutsuz bir...

Sosyalistler Yeniden Dağıtımdan Daha Fazlasını Hedeflemeli

1947 yılının Nisan ayında, mimar Percival Goodman ve kardeşi,...

Geleceği İcat Etmek: Postkapitalizmin Kapılarını Aralamak

İşyerinde geçen bitmek bilmeyen bir günün ardından kendinizi eve...

Trump ve Milei Latin Amerika Üzerindeki Emperyalist Kontrolü İlerletmek İçin Otoriter İttifaklarını Derinleştiriyor

Javier Milei'nin Washington'a yaptığı son ziyaret, ABD emperyalizmine boyun...